Suya girmiş, ilerliyorduk bunları konuşurken.. Dipteki çakıl
taşlarından ayağını korumak için parmaklarının ucunda yürümeye
çalışıyor, dengesini korumak için kolumu tutup bana yaslanıyordu..
Üstsüz memelerini yaslamayı da ihmal etmiyordu. Çaktırmamaya
çalışıyordum, umursamaz gibi hareket ediyordum, ama bu yakınlık
delirtiyordu beni… Derinlik fazla değildi, su hala belimizdeydi.. Biz
konuşmaya devam ediyorduk,
– “Boş ver enişte.. Bakmaktan ne zarar gelir ki.. Güzele
bakmak sevapmış derler.. Sen de beni güzel buluyorsun herhalde.. Az önce
sen de bakıyordun onların baktığı yere..”
– “Yani bunda benim ne suçum var şimdi? Güzel de laf mı? Bir içim su gibisin.. Harikasın..”
– “Amann eniştee.. Utandırıyorsun beni… Abartma bu kadar, şımarırım yoksa..”
– “Ah sağol eniştem.. Teşekkür ederim..” deyip kollarını boynuma uzattı, öpmek için yanağıma uzandı.
Kasıkları bu kabarıklığa yaslanmıştı şimdi.. Dalgaların
etkisiyle sağa sola öne arkaya sallanıyorduk, bu hareket de
kasıklarımızın birbirine sürtünmesine yol açıyordu… Zonklamaya
başlamıştı penisim… Damar damar attığını hissediyordum.. Acı veriyordu,
patlayacak gibiydi…
– “Enişte…” dedi kısık sesle… Göğüsleri inip kalkıyordu, dudaklarını yaladı.. Kurumuştu dudakları..
– “Efendim canım..” Benim de ondan bir farkım yoktu… Olduğum yerde boşalacaktım nerdeyse..
– “Enişte, ben.. Ben…”
– “Dizlerim titriyor.. Tut beni… Sarıl bana..”
– “Tutuyorum canım.. Merak etme… Seni bırakmam…”
Sımsıkı sarılmıştım… Kendimizden geçmiştik.. Etraftaki
insanlar umurumuzda değildi.. Başını boynuma gömdü.. Alev gibiydi
nefesi, boynumu yakıyordu.. Kalçalarında dolaştırdım elimi.. Islak
bikini altını avuçlayıp sıktım suyun içinde.. Diğer elim sırtını,
boynunu, saçlarını okşuyordu..
– “Enişte.. Yapma…” diye kıvrandı kısık sesle..
– “Ne yapmayayım Gülay?”
– “Bu yaptığını.. Yapma.. Yapamayız…”
– “Neden?” diye fısıldadım kulağına.. “Neden yapmayalım? Söyle bana..”
– “Doğru değil enişte… Biz.. ablam.. kocam…”
Bunları söylerken ne kollarını çözmüştü, ne de uzaklaşmak
için çaba sarf ediyordu… Kollarımın arasında ezilmekten şikayetçi
değildi… Ökseye yakalanmış kuş gibi titriyordu sadece… Dudaklarımla
yanaklarını okşarken fısıldadım ben de,
– “Kocan yanında değil, her zamanki gibi.. Ablan da başı
ağrıdığından ilacını almış, mışıl mışıl uyuyor, ben de yalnızım senin
gibi.. İkimiz varız.. Sen ve ben.. Ben seni istiyorum.. Hem de yıllardır
istiyorum seni biliyor musun?”
– “Biliyorum enişte… Bakışlarından.. Hareketlerinden..
Anlaşılmayacak gibi değil ki.. Öyle bakışın var ki içimi eritiyordu
baktığın zaman..”
– “Peki sen? Sen istemiyor musun? Sen de açsın biliyorum..
Ablan anlattı neler olduğunu.. Salak bacanak seni ihmal ediyormuş hep..”
– “Doğru enişte.. Doğru.. Ayda bir aklına eserse istiyor
beni.. O da benim zorumla oluyor ya… Olduğu da iki dakika… Ne öpmek, ne
sevmek… İki dakikada bitirip arkasını dönüyor bana.. Ben de kadınım
enişte.. Mutlu olmak benim de hakkım… Başka erkeklere gidemedim.. Orospu
olmak istemedim… Lezbiyen ilişkiye bile girdim.. Ama olmuyor.. Aynı şey
değil enişte.. İçime attım her şeyi… Neler yaptım ilgisini çekmek
için.. İç çamaşırları, giysiler, jartiyerler, kokular..”
– “Ooohhh… Anlatma Gülay, bitiriyorsun beni.. Seni o şekilde görmek için neler vermezdim..”
– “Bak işte enişte.. Sen anlatmamla tahrik oluyorsun, kocam yanımdayken ilgilenmiyor.. Hem.. şey..”
– “Söyle canım, çekinme.. Çekinecek bir şey kalmadı artık.. Sen beni gördün.. Ben seni görüyorum..”
– “Doğru.. Seninkini gördüm.. Bizim sorunumuz da bu galiba..”
– “Neymiş sorun? Anlayamadım..”
– “Küçük enişte.. Kocamınki küçük.. Seninkinin yanında ufacık
kalır.. Şimdi anlıyorum .. Senin bacanak komplekse girmiş, ondan
sevişmiyor benimle.. Seninki gibi değil.. Bu..”
Başını çevirip etrafa bakındı.. Kimse ilgilenmiyordu bizimle..
Herkes kendi halindeydi.. Elini aramıza soktu, suyun altında mayomun
üstünden sertliğimi avuçlayıverdi… Beklemiyordum bunu.. İrkiliverdim.
Bir inilti koptu benden..
– “Ohh.. Gülayy… Ne yapıyorsun?”
– “Mmmm.. Enişte… Lütfen bırak.. Dokunayım ona..”
Eli mayonun dışından sertleşmiş, taş gibi olmuş organımı
okşuyordu, gözleri yarı kapalı zevkle yapıyordu bunu.. Ben de elimle
yandan mayomu hafif indirdiğimde suyun içinde bile alev gibi yanan
parmaklarını penisimin gövdesinde hissettim. Parmaklar gövdeyi sıkıca
kavrayıp sıktı.. Dudaklarını uzattı, önce yavaşça dudaklarımla okşadım,
sonra alt dudağını emmeye başladım.. Kısık sesle,
– “Enişte.. Ne kadar güzel.. Damarlarını hissediyorum.. Ne olur
götür beni.. Seviş benimle.. Dayanamıyorum artık.. Ohhh.. Hadi enişte..
Yanıyorum ben.. Söndür baldızının ateşini enişte…”
– “Ben de dayanamıyorum canım.. Bitirdin beni… Boşalmak üzereyim….”
– “Boşal enişte…” diyerek parmaklarının baskısını arttırdı.
Denizin ortasında, milletin içinde, etrafa çaktırmamaya çalışarak suyun
içinde mastürbasyon yaptırıyordu bana… Fazla dayanamadım, menilerim
deniz suyunun içinde yayılmaya başladı. Kasılmalarım bitince dudaklarıma
uzanıp öptü, öpüştük. Sabırsızlıkla elimi tutup çekmeye başladı beni,
– “Haydi gel eniştem..”
Mayomu çekip baldızımın ince beline sarıldım, sarmaş dolaş sahile
çıktık. Şezlongun üzerinden bikinisinin üstünü ve eşyalarımızı alıp
hızlı adımlarla çocuk havuzunun yanından geçtik. Animatörler çocukları
toplamışlar, eğleniyorlardı. Dünyayı görmüyorlardı.. Hiç durmadan devam
ettik tırmanmaya..
Bizim odanın kapısını yavaşça aralayıp içeriye baktım, karım ilaç
şişesi başucunda derin uyuyordu hala.. Kapıyı örttüm yavaşça ve benden
önce bungalowa girip kapıyı aralık bırakan baldızımın yanına koştum..
İçeri girip kilidi çevirdim.
İnanamıyordum… Yıllardır hayalini kurduğum şey gerçek
oluyordu… Karşımda duruyordu… O da benim gibi heyecan içindeydi.. Soluk
soluğa gözlerini gözlerime dikmiş, ihtirasla bakıyordu bana.. Çıplak,
sadece bikinisinin altıyla heykel gibi, tanrıça heykeli gibi duruyordu
önümde… Göğüslerinin inip kalktığını görüyordum.. Uzanıp elini tuttum,
kendime çektim.
– “Tatlım.. İstediğine emin misin? İstersen çıkıp gidebilirim
şu anda.. Hiç bir şey olmamış gibi devam ederiz eski yaşantımıza..”
Sarıldı hemen.. Dudaklarını uzatırken fısıldadı..
– “Eminim enişte.. Hiç bir şey umurumda değil.. Bırakma
beni.. Sarıl bana.. Sen istesen de bırakmam.. Kadınlığımı yaşat bana..”
Günah benden gitmişti artık.. Kucaklayıp kendime çektim,
kollarımın arasına alıp dudaklarına yumuldum.. Sımsıkı sarmış, göğsümle
memelerini eziyor, kalçalarını önüme bastırıyordum. Tek vücut olmuştuk..
Dudaklarını emiyordum… Dilimle aralanan ağzından içeri dalıp dilini
okşuyordum.
Ensesinden, saçlarından tutup başını arkaya eğdim,
dudaklarımı boynunda gezdirdim hafifçe, oradan göğüslerine kaydırdım.
Denizde üstünü çıkardığından beri avuçlayıp öpmek için yanıp tutuştuğum
göğüsleri en sonunda dudaklarımla buluştu. İrileşmiş göğüs ucuna
dokunduğumda “Mmmm..” diye inledi.. Bir süre oynadım onunla.. Biraz
dudaklarımla okşadım ucunu.. Biraz dilimle.. İnliyor, kıvranıyordu
kollarımda..
– “Ohhh… Yapma enişte.. İşkence yapma bana.. Ahh… Çok güzel.. Em onu enişte.. Emmm..”
Ucunu alıp şiddetle emmeye başladım. Vakum gibi emiyordum
memesini… Saçlarımın arasında parmaklarını dolaştırıyor, kendine
çekiyor, inliyordu..
– “Ooohhh… Çok güzel… Mmmm… Emm… Oohhhh… Bitiriyorsun beni enişte… Ooohhhh….”
Bir sağ göğsünü emiyordum, yalaya yalaya diğerine geçiyor,
onu emmeye, yemeye başlıyordum.. Kıvranıyordu kollarımda.. Göğüslerini
bırakıp kollarından tuttum, geriye, iki adım ilerdeki geniş, çift
kişilik yatağa götürdüm. Usulca yatırdım. Yarım bıraktığım yerden,
memelerinden yalayarak aşağıya inmeye başladım..
Göbeğine gelmiştim. Dilimin ucunu göbek deliğine soktum,
yaladım, ısırdım.. Dizlerimin üstüne çökmüştüm.. Şehvetle şişmiş, yumruk
gibi kabarmış olan kadınlığı önümdeydi. Elimi zevk suyuyla ıslanmış
minicik bikini altının fiyonklarına götürüp ikisini birden çözdüm.
Şimdi gözümün önündeydi kadınlık organı.. Kıllarını ağdayla
almış, sadece tam üzerinde ince, uzun bir tutam bırakmıştı. Kabarmış dış
dudakları ayrılmış, pespembe iç dudakları vajinasının içinden fışkıran
zevk suyu ile ıslanmış, ışıl ışıl parlıyordu.. Sular bacaklarını
ıslatarak aşağıya süzülüyordu apış arasından…
Dilimle bastıra bastıra yukarıya kadar yalayıp aldım o zevk
sularını… Kadınlığına geldiğimde dilimi çektim.. Başımı kaldırıp yüzüne
baktım. Dudakları aralanmış, kısık gözlerle beni izliyordu.. Parmakları
saçlarımın arasında duruyordu.. Gözümü aşağıya organına çevirdim, küçük
bir öpücük kondurdum.
– “Oohhh.. Eniştee…” diye inledi anında..
Bir daha, bir daha öptüm, öpücüklerle dolaştım etrafında..
Bacaklarını pergel gibi açabildiği kadar açtı.. Şimdi tam anlamıyla
çiçek gibi açılmıştı kadınlığı… Dudaklarımla öpüşür gibi kadınlığının
dış dudaklarında gezindim. Dilimle yalamaya başladım.
Klitorisine
değdirdiğimde ise elektrik çarpmış gibi titredi, saçlarımdaki
parmakları kasıldı.. Parmaklarımı kalçalarına geçirip kendime çekerek
sertleşmiş klitorisini emmeye, dudaklarımın arasına kıstırıp dilimle
yalamaya başladım. Titremesi devam ediyordu, kasılmaları şiddetlendi,
parmakları saçımı acıtmaya başlamıştı, çekiştirip duruyordu..
– “Aaahhh… Eniştee… Ne yapıyorsun bana… Ooohhh… Bitiriyorsun beni.. Geliyorumm…”
Aniden kadınlığını yalamayı bırakıp yukarı çıktım. Meme
uçlarını sertçe dudaklarımın arasına alıp emmeye başladım. Ne yapacağını
şaşırmış, yatak çarşafını avuçlarının içinde sıkıyor, başını sağa sola
sallıyordu. Ben göğüslerine yükselince o da kollarını dolayıp kendine
çekti sıkıca…
Zevkten kendini kaybetmiş, orgazm dalgalarıyla sarsılırken
haykırmaya başlamıştı. Dudaklarına yumuldum. O etli, körpe dudaklarını
emmeye başladım. Ağzımın içinde boğuldu zevk çığlıkları… Tırnaklarının
sırtımı çizerken verdiği acıya aldırmadım. Ben de alt dudağını ısırdım.
Bir müddet sonra her şey duruldu. Fırtına geçmişti. Yüzüm
boynuna gömülü, körük gibi soluyordum. O da nefes nefeseydi.Diri
memeleri altımda inip kalkıyordu. Kendimi yana bıraktım, üstünden
kayarak devrildim. Yan yana yatıyorduk şimdi. Baktım, dudağını ısırdığım
yerde hafif bir kan damlası belirmişti. Dirseğimin üstünde doğrulup
işaret parmağımla o kan damlasını aldım, kendisine gösterdim.
Fısıltıyla,
– “Özür dilerim..” diyerek kan damlasını yaladım. Gülümsedi seks yorgunu bir ifadeyle…
– “Kanım sana feda olsun eniştem…” dedi. “Hayatımda böyle
zevk duymamıştım. Hiç böyle orgazm olduğunu bilmiyordum. Zevkten
bitirdin beni… Öldürdün zevkten…”
– “İnanamıyorum sana Gülay.. Bunca yıldır evlisin.. Nasıl olur?”
– “İnan enişte… İşte bu yüzden bıktım evlilikten… Filmlerde,
pornolarda bu şekilde boşalan kadınları gördükçe, etrafımdaki kadınlar
anlattıkça olamaz diye düşünüyordum. Ya bunlar yalan yapıyorlar
diyordum, ya da ben kadınlığımı yaşamıyorum.”
O anlatırken dudaklarımı tüy gibi dudaklarında, kulaklarında,
yanaklarında gezdiriyordum. Boşta kalan elim ise boydan boya güzel
vücudunu tavaf ediyor, her tarafını okşuyordum. Kah göğüslerini, kah
dümdüz karnını, göbek deliğini, süs gibi bir şerit halinde bıraktığı
kadınlığının tüylerini okşuyor, parmaklarımı az önce yaşadığı zevk
kasırgasıyla sırılsıklam olmuş, ıslak am dudaklarında gezdiriyor, parmak
ucunu klitorisine sürtüyordum.
Dakikalarca bu seksi yaratığa şehvetin en koyusunu tattırmak
için uğraşmıştım ama ben hala aç duruyordum. Sertleşen ve kan hücumundan
damarları parmak parmak kabarmış erkekliğim yan durduğumdan onun
bacaklarına baskı yapıyordu. Okşamalarımın yanı sıra sertliği hisseden
baldızım ürperiyor, tüyleri diken diken olmuş, klitorisi yine
sertleşmeye başlamıştı.
Artık dayanamıyordum. Doğrulup bacaklarını araladım,
ağırlığımı vermeden üzerine uzandım. Penisim bacak arasına baskı
yapıyordu şimdi. Islak am dudaklarını okşadım penisimle. Kaygan sıvılar
mantarımsı başını kayganlaştırmıştı. Islak ıslak parlamaya başlamıştı
aletin kafası. Biraz daha devam ettim, klitorisine fırça çektim, suları
akmaya başlayan kadınlık girişini, ıslak dudaklarını okşadım.
Sıcacıktı. Yanıyordu. Daha içine girmeden yangını hissetmeye
başlamıştım. O da sertliği organında hissedince bacaklarını biraz daha
araladı, derin bir “Ooohhh…” çekti… Boynuma sımsıkı sarılarak
dudaklarımdan öpmeye,emmeye başladı. Ben kadınlığına fırça çekmeye devam
ediyor, penisimi klitorisine bastıra bastıra boylu boyunca okşuyordum.
Kalçaları hareketlenmeye başlamıştı, içine girmemi istercesine
hareketler yapıyor, altımda kıvranıyordu. Nihayet dayanamadı,
– “Oohhh.. Hadi enişte… Sok artık… Yeter beklettiğin…”
– “İstiyor musun? Gireyim mi içine?”
– “Oh, evet… Gir… İçime gir… Sok onu içime… Dayanamıyorum artık… Sookkk..”
– “Oh… Ateş gibi yanıyorsun aşkım… Ama hemen giremem… İstemen lazım..”
– “İstiyorum ya enişte..”
– “Aşkım, ne istiyorsan adıyla söyle… Seni sikmemi istiyorsan
sikmemi emret.. Söyle sikeyim mi seni? O fındık gibi, ıslanmış amına
gireyim mi yarrağımla?”
– “Ohhh.. Evet eniştem… Evet… Sik beni… Deminden beri
yalvarıyorum sok diye… Hadi artık… Sok o koca şeyini içime.. Yıllarca
bunun hayalini kurdum. Ablamla sevişirken çıkardığınız sesleri dinleye
dinleye, ablamın acıdan, zevkten bağırmasını duya duya kendimi tatmin
ettim.”
“Kocamın altında yatarken seni hayal ettim. Üstümde yatanın
sen olduğunu farzettim gözlerimi kapatıp… O kaslı kollarınla beni
sımsıkı kucakladığını, üçgen vücudunla beni eze eze becerdiğini hayal
ettim. Hele bu sabah seni çıplak gördüğümde öldüm, bittim enişte…. O
andan beri bunu yemek için yanıyorum. Hadi artık…”
– “Biliyor musun, ben de seni hayal ettim hep… Ablanı
sikerken karanlıkta senin yanımızda olduğunu, bizi izlediğini, seni de
siktiğimi hayal ettim. Ablanla sikişirken yanımızda hep sen vardın.”
– “Hadi enişte… İşte yanındayım.. Altındayım.. Sik beni…
Amcığım sikini yemek istiyor… Oohhhh… Bak, nasıl yanıyor amım? Hadi
artık… O koca sikini sok amıma… Sik baldızını… Mmmmm…”
– “Ohhh… Baldızım benim… Kaygan amcıklım… Merak etme… Öyle
bir zevk vereceğim ki sana… Senelerin acısını çıkartacaksın.”
Sikimin başını am dudaklarına dayadım, yavaşça girmeye
çalıştım. Ama bütün kayganlığına, akan zevk sularına rağmen
zorlanıyordu. Gülay da başını kaldırmış, dudaklarını ısırarak benim
içine girişimi izlemeye çalışıyordu. Dayanamadı, ellerini aramıza sokup
kadınlığının dudaklarını ikiye ayırdı.
– “Ohhh… Hadi gir içime eniştemm.. Bak senin için açtım
kapılarımı.. Hadi sok sikini… İçime sok.. Aahhh… Acıyor… Yavaş eniştem…
Yavaş sik baldızını… Alışkın değilim böyle büyük yarak yemeye..”
– “Canım benim.. Merak etme sen… Senin canını yakamam..
Kıyamam sana… Yavaş yavaş sokarım sikimi… Alıştıra alıştıra… Islata
ıslata… O güzelim amcığına kıyamam ben… Ohhhh… O kadar dar ki… Sanki
bakire amı gibi…”
– “Aslan eniştem benim… Errkeğimm… Ooohhhh… Senin koca sikini
yemeden önce bakire sayılırım ben… Kocamın küçük pipisi açamadı amımı..
Doyuramadı beni… Ooohhhhhh…. Aslan eniştemm… Sik baldızını… Bacanağın
güzel sikemedi beni… Sen sik… Yarrağa doyur baldızını… Ooohhh… Bak başı
girdi içime… Ooohh.. Tokmak gibi duruyor kapımda..”
Yavaş yavaş ilerlemeye başladım. Baldızımın daracık amcığını
yara yara giriyordum. İki santim ileri, iki santim geri… İki ileri, bir
geri… Dediğim gibi, alıştıra alıştıra, yara yara… Yarısına kadar
soktum, bekledim. Yavaşça ucuna kadar geri çekilip tekrar giriyordum,
amından akan sular boydan boya ıslatıyordu sikimi.. Baldızımın gözleri
kaymaya başlamış, dudakları terlemişti. Kesik kesik soluyordu. Ellerini
belime koymuş, ben bastırdıkça tutup engel olmaya çalışıyor, acısı
geçince tekrar çekerek girmemi istiyor, girişi idare ediyordu. Yarısına
kadar sokmuştum. Durup bekledim biraz… Sonra omuzlarından tutup aniden
bastırıverdim.
– “Aaahhhhhhhh…” diye bir çığlık koyuverdi. “Yardın enişteee…
Koca sikin öldürdü beni… Dur nolur… Kıpırdama… Bekle biraz… Alışsın…
Ooohhh… Hiç böyle yememiştim… Harikaymış… Amımın içi beton dökmüş gibi..
Kol girmiş gibi enişte.. Anlatılmaz bu zevk… Ne kadar güzelmiş kalın
siki içime alması… Hem acıyor, hem zevk duyuyorum… Ooohhhh….”
Kıpırdamadan durup bekledim ben de… Sonra eğilip dudaklarını
yalamaya, öpmeye başladım.. Kulak memelerini, boynunu… Daha da eğilip
memelerine uzandım… Uçlarını emdim. İnlemeye başladı yine.. Emerken
sikimi milim milim oynatmaya başladım amında… Sonra git gellere
başladım. Yavaş… Santim santim… Çektim yukarı, ucu göründüğünde tekrar
yavaşça, yara yara girdim. Baldızımın sesi, soluğu kesilmiş, tüm
dikkati, tüm duyuları içine girmekte olan sikimde toplanmıştı.
Kasıklarım kasıklarına, sikimin başı ta dibine değdi,
bastırdım, klitorisini tüm ağırlığımla ezdim, tekrar yavaşça geri
çıktım. Sürekli aynı hareketi yapıyordum. Gülay yine inlemeye
başlamıştı. Tırnakları sırtımda geziniyor, başını istemsiz bir şekilde
sağa sola sallıyordu. Kuruyan dudaklarını diliyle ıslatıyordu.
O minik pembe dilini görünce dayanamadım, eğilip öptüm o
ıslak dilini… Dilimle okşadım. İnlemeleri ağzımın içinde kayboluyordu.
Parmakları sırtımı okşayarak kalçalarıma inmiş, bacaklarının arasında
sürekli hareket halinde olan kalçalarımı okşuyor, tırnaklıyordu şimdi…
Ağırlığımı tek dirseğime verip sol elimle memelerini okşuyor,
parmaklarımla meme ucunu sıkıp okşuyordum. Hızlanmaya başladım. Mors
alfabesi gibi çalışıyordum. İki uzun bir kısa.. İki kısa, bir dip…
Kasıklarımdaki uzun süredir almadığım uzun kıllarla sertleşmiş
klitorisini kah okşuyor, kah bastırıp eziyordum.
– “Ohhh… Eniştem… Nasıl zevk bu? Oohhhhh…. Sevişmek buymuş
demek ki… Hadi hızlan enişte… Vur içime… Dibime göm sikini… Amıma göm…
Ohhhh… Koca yaraklı eniştem benim… Harika sikiyorsun… Erkeğimm… Kocamm…
OOohhhh… Geçirr… Tokmakla… Yar beni… Amımı yar.. Aaahhhh… Ooohhh… Hiç
böyle sevişmedim eniştemm.. Hiç böyle sikilmedim… Güçlü erkeğim benim…
Bastır… Ez beni… Kemiklerimi kır… Sik…”
– “Doğru mu söylüyorsun Gülay? Zevk veriyor mu sikim sana?
Ooohhh… Bitiriyorsun beni aşkım… Amcığın zevk veriyor bana… Dar amcıklı
baldızım benim… Sikimi eldiven gibi sardı amcığın… Çok zevk alıyorum…
Mmmm…”
– “Evvet enişte… Evvett… Koca sikin öyle zevk veriyor ki…
İçimi doldurdu sikin… Ooohhh…. Damarlarını hissediyorum sikinin… Kafası
yumruk gibi yarıyor amımı… Duyuyorum… Hissediyorum… Aaaahhhh….
Geliyorummm…”
Çırpınmaya, kasılmaya başlamıştı yine… Kalçaları inip
kalkıyor, dişleri kenetlenmiş, arasından tıslayarak nefes alıp veriyor,
başını sağa sola atıyordu. Çığlık atıyordu artık… Kimseyi umursadığımız
yoktu o anda… Duyacaklarmış, göreceklermiş… Dünya yıkılsa aldıracak
halde değildik ikimiz de… Benim de dayanacak halim kalmamıştı..
– “Ben de geliyorum… Çıkayım mı aşkım?” diye sorabildim soluk soluğa…
– “Hayır… içime boşal enişte.. Korunuyorum… Boşal… Sula içimi… Hadii…”
Daha fazla tutamadım, son bir hamleyle sikimi dibine kadar
kökledim kaldım. Fışkırmaya, bağıra bağıra içine boşalmaya başladım.
Bitmek bilmiyordu püskürmem…
– “Aaaahhh… Çok güzelll… İçimi yaktı döllerin… Sıcacık… Ooohhh…”
Üzerine yığılıp kaldım. Nefes nefeseydik.. İçinden
çıkmamıştım… Hala kasılıp duruyordu… Kolları, bacakları kenetlenmiş
vaziyetteydi hala… Sonunda sakinleşti… Duruldu… Gem vurulmaya çalışılan
kısrak gibi bir kaç kasılma daha yaşadı, sonra hareketsiz kaldı… Yanına
devrildim… İçine boşalttığım spermlerim, ağzı açık kalan kadınlığından
aşağı süzülüyor, yatağın üzerine akıyordu. Göğsü inip kalkıyor,
dudakları örselenmiş, ağzı açık nefes almaya çalışıyordu. Uzanıp bereli
dudaklarına yavaşça bir öpücük kondurdum.
Dudakları kıpırdadı, parmağımı bastırıp susturdum. Söylenecek
tek kelime yaşadığımız büyüyü bozacak gibi gelmişti o anda… Yeşil
gözleri doymuş, mutlu, hayatından memnun bir kedi gibi bakıyordu bana…